Atatürk’ün devletçilik anlayışında devlet ekonominin içinde yer almakla birlikte özel teşebbüsün önünde engel değildir. Sermayesi olan vatandaşlar birkaç alan dışında diledikleri biçimde üretime katılabilirler. Devletçilik ilkesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra özel teşebbüs desteklenerek liberal bir ekonomi kurulmak istenmişti, ancak sermaye yetersizliği, makine ve yedek parça sorunu, teknik eleman azlığı gibi nedenlerden dolayı özel teşebbüs başarısız oldu. Bu durumda devlet ekonomik hayata müdahale etmek zorunda kaldı.
Anahtar Kelimeler: Kalkınma, Ekonomi, Yatırım, Teşvik, Devletin Fabrikalar Açması, Devletin Bankalar Açması, Karma Ekonomi
Devletçilik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar
- Aşar vergisinin kaldırılması
- Tarım alanındaki destekleyici çalışmalar
- Yabancı işletmelerin satın alınması ve ulusallaştırılması
- Devletçe demiryollarının yapılması
- Devletin banka kurması
- Devletin bankaları ve kredi kooperatiflerini denetimine alması
- Teşvik-i Sanayi Kanunu
- I. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın hazırlanması
- KİT’lerin kurulması
- Kamulaştırma çalışmaları
Atatürk’ün devletçilik ile ilgili bazı sözleri:
“Devletçiliğin bizce anlamı şudur: kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsi faaliyetlerini esas tutmak, fakat büyük bir milletin geniş bir memleketin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak.”
“*Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin gelişmesi için genel şartları göz önünde bulundurmalıdır.”
“Zaruret olmadıkça piyasalara karışılmaz, bununla beraber hiçbir piyasa da başıboş değildir.”