İnkılapçılık, Batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda daima ileriye, çağdaş uygarlığa yönelmektir. Atatürk’ün inkılap anlayışı eskiyi kaldırıp yerine yeni ve güzel olanı koymak olmakla birlikte, milli kültürün geliştirilmesi de Atatürkçülüğün özünü oluşturmaktadır. İnkılapçılık ilkesi tüm ilkelerin çatısıdır diyebiliriz. Eğer bir soruda herhangi bir inkılap verilmeyip sadece değişimden, dinamizmden, yenilikten bahsederse arayacağımız ilke inkılapçılıktır.
Anahtar kelimeler: devrim, yenilik, inkılap, çağdaşlaşma, değişim, dinamik, dinamizm, ilerleme.
NOT: Bütün yenilikler ve uygulamalar (inkılâplar), İnkılâpçılık ilkesi ile ilgilidir.
Atatürk’ün inkılapçılık ile ilgili bazı sözleri:
“Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşüyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır.”
“Biz büyük bir inkılap yaptık, memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.”
Önemli Not: Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılapçılık olarak bilinen Atatürk ilkeleri, 10 Mayıs 1931’de yapılan Cumhuriyet Halk Fırkası kurultayında Atatürk tarafından açıklanmıştır. 1937 yılında anayasaya eklenen Atatürk ilkeleri, 1961 ve 1982 yıllarında hazırlanan anayasalarda da anlam ve içerik yönüyle yer almıştır.
ATATÜRK İLKELERİNİN AMAÇLARI VE ORTAK ÖZELLİKLERİ
- Atatürkçü düşünce sistemini kurmayı ve geliştirmeyi amaçlar.
- Aklın ve bilimin öncülüğünde, Türk milletini çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmayı hedefler. Türk toplumunun ihtiyaçlarından doğmuştur.
- Akla ve mantığa uygundur.
- Atatürk tarafından hem sözle hem de uygulama ile belirlenmiştir.
- İlkeler bir bütündür. Birbirlerinden ayrılamazlar.