içinde ,

TOPLUMSAL ALANDAKİ GELİŞMELER

1-) Şapka Kanunu (25 Kasım 1925) ve Kılık Kıyafet Kanunu (3 Aralık 1934)Kemal, Türk insanının çağdaş bir görünüm kazanması ve giyimde birliğin sağlanması için çalışmalar yaptı. Ata­türk Kastamonu’ya yaptığı gezide şapkayı tanıttı. 25 Ka­sım 1925’te de şapka kanunu çıkarıldı.

1934 yılında çıkarılan başka kanunla da din adamlarının, ibadet yerlerinin dışında dini kıyafetle gezmesi yasaklan­dı. Sadece en büyük din görevlileri kıyafeti ile dolaşabilecekti.

2) Takvim saat ve ölçülerde değişiklik

Bu inkılaplarBatılı ülkelerle olan ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek, resmi ilişkileri kolaylaştırmak ve ticari ilişkilerde birlik sağlamak amacıyla yapılmıştır.

  • Hicri ve Rumi takvim yerine Miladi Takvim kabul edildi (26 Aralık 1925). 1 Ocak 1926’dan itibaren uygulandı.
  • Alaturka saat yerine (güneşin batışına göre ayarlanan) uluslar arası alafranga saat sistemi kabul edildi; gün, gece yarısından başlatıldı ve yirmi dört tane saat dilimine ayrıldı.
  • Ağırlık ve uzunluk ölçüleri değiştirildi. Okka, kile ve dirhem yerine kilogram ve litre, arşın ve endaze yerine metre kabul edildi (26 Mart 1931).
  • 1928 tarihinde kabul edilen bir kanunla uluslar arası rakamlar kullanılmaya başlandı.
  • Hafta tatili Cuma gününden cumartesi öğleden sonra ve pazara alındı (1935)

3) Tekke ve Zaviye ve Türbelerin Kapatılması (30 Kasım 1925)

Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz

30 Kasım 1925’te çıkarılan bir ka­nunla Tekke ve Zaviyeler kapatıldı. Şeyh, derviş, mürit, dede gibi un­vanlar da yasaklandı.

NOT: Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması toplumun laikleşmesi yolunda atılan önemli bir adımdır.

4-) Soyadı Kanunu (21 Haziran 1934)

Osmanlı toplumunda soyadı yoktu. Genellikle insanlar la­kapları, aile unvanları ve doğduğu yerlere göre anılıyorlardı. Bu durum res­mi işlerin (tapu, okul, askerlik, mahkeme, miras gibi) yürütülmesinde büyük zorluklar doğuruyordu. Bu karışıklıkları önlemek, kişilerin birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerinde kolaylık sağlanması amacıyla 21 Haziran 1934’de Soyadı Kanunu çıkarıldı

NOT: Bu kanuna göre; her aile bir soyadı alacak, soyadları Türkçe olacak, rütbe, memurluk, yabancı ırk, millet adları ile ahlaka aykırı ve gülünç kelimeler soyadı olarak kullanılamayacaktı.

5-) Türk Kadınına Siyasal Hakların Tanınması

  • 3 Nisan 1930 tarihinde kabul edilen bir yasa ile kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı tanınmıştır.
  • 26 Ekim 1933 1930 tarihinde kabul edilen bir yasa ile Türk kadınına muhtarlık ve ihtiyar heyeti üyeliği için seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.
  • 5 Aralık 1934 tarihinde kabul edilen bir başka yasa ile kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.

Ne düşünüyorsun?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDAKİ GELİŞMELER

EKONOMİ ALANINDAKİ GELİŞMELER