ÜSLUP (DİL VE ANLATIM): Yazarların yapıtlarında kullandıkları dil ve anlatım özelliklerinin tümüne üslup denir. Bir sanat eseri için “Nasıl anlatıyor? Sorusu üslubu gösterir. Bir eserin cümlelerin uzunluğu, kısalığı; sanatçının sözcük seçimi, sanatlı ya da yalın anlatımı üslûp ile ilgilidir.
Örn “Sanatçı, bu öyküsünde gerçekleri kısa, yalın cümlelerle dile getirmiş. “
İÇERİK: cümlede veya metinde anlatılan konuya içerik denir.“ Cümlede Ne anlatılıyor?” sorusunun cevabı konuyu gösterir.
Örn: “bu cümlede küçük bir çocuğun maceraları anlatılmaktadır.” cümlesi içerikle ilgilidir.
ÖN YARGI (PEŞİN HÜKÜM): Bir olay veya kişi veya bir nesne hakkında önceden karar vermektir.
Not: Ön yargı olumlu veya olumsuz olabilir.
- Bu sorunuma kimse çözüm bulamaz.
- Bu sene daha başarılı olacağım.
YAKINMA(ŞİKÂYET): Herhangi kişi, durum veya olay ile ilgili olarak sızlanma, dert yanma, söylenme veya şikâyette bulunmaktır.
- Yaptığı eleştiriler beni çıldırtıyor.
- Zamansız yapılan yol çalışması işe geç kalmama neden oldu.
Not: Yakınma cümlelerinde duyulan rahatsızlık başkasına aktarılır
SİTEM: Bir söz, haraket, durum ya da kişi karşısında hissedilen kırgınlık, alınganlık gibi duyguların öfkelenmeden yapan kişiye söylenmesine denir.
- Ooh, demek beni de hatırlayabildin?
- Sonunda gelebildin.
Not. Olasılık cümlelerinde anlam içerisinde iki farklı ihtimal çıkarılabilmektedir. Yani olay “Öyle de olabilir, böyle de olabilir.” anlamı hâkimdir
BEĞENME: Herhangi bir şeyden veya bir olaydan hoşlanma iyi ve güzel bulma ve onu takdir etmedir.
- Buranın muhteşem bir güzelliği var.
- Bu şiir beni her zaman mutlu etmiştir.
PİŞMANLIK: Yapılan bir davranışın ya da bir olayda takınılan tutumun yanlışlığını görüp üzülmektir. Pişmanlık aynı zamanda geçmişte yapılmayan şeylerle ilgilidir.
- Keşke daha özenli davransaydım..
- Bu davranışımı yapmamalıydım.
HAYIFLANMA: Geçmişte yapılamayanlar, elden kaçırılanlar için duyulan üzüntüye hayıflanma denir. Hayıflanma cümleleri, bir kişinin geçmişte yapamadığı bir işten dolayı duyduğu üzüntüyü anlatan cümlelerdir.
ÖZLEM(HASRET): Bir kişiye, yere veya duruma kavuşma isteğidir.
- Ah o güzel günler bir daha gelse.
- Çocukluğum gözümde tütüyor.
ÇARESİZLİK: Herhangi bir durum veya karşılaşılan olay karşısında bir şey yapamama, çaresiz olma.
- Otobüsü göz göre göre kaçırdım.
- İşler her gün daha da kötüye gidiyor, elimden bir şey gelmiyor.
KARAMSARLIK: Geleceğe veya içinde bulunulan duruma olumsuz bakmaktır.
- Bu şehirden asla kurtulamam.
- Geleceğimden korkuyorum.
UYARI: Herhangi bir sorun, konu veya olay üzerine dikkat çekmek ve uyarmadır.
- Burada yürümek tehlikelidir.
- Piknik bittikten sonra ateşin söndüğünden emin olmalısınız.
KÜÇÜMSEME: Herhangi bir nesnenin, kişinin veya bir olayın özelliklerine önem göstermemek değer vermemek, küçük görmek.
- Böyle bir yazıyı çocuklar da yazar.
- Birkaç maçta gol attı diye kendini futbolcu sanıyor.
AZIMSAMA: Her hangi bir şeyin miktar olarak beklenilenden az olduğu kanısına varmak, daha fazlasını istemek, az bulmak, az görmektir.
- Bu araya da bu mal satılmaz ki…
- Bu işten alacağımız para ev kirasına bile yetmez.
EŞİTLİK: Herhangi bir konuda, denklik, eşitlik olduğunu ifade eden cümlelerdir.
- Her öğrenci bu konuda üç soru hazırlayacak.
- Miras kalan tarlaları bölüştüler
AŞAMALI GERÇEKLEŞME (DURUM): Herhangi bir durumun olumlu ya da olumsuz yönde aşamalı bir şekilde değiştiğini gösteren cümlelerdir.
- Kazandığımız para gün geçtikçe artıyor
- Günler geçtikçe daha da özlüyorum.
ŞAŞMA: Aniden gelişen bir olay veya beklenmeyen bir durum karşısında ne yapacağını hayrete düşme, nasıl davranacağını bilememe, anlamı taşıyan cümlelerdir.
- Habersiz gideceğini hiç düşünmemiştim.
- Bu sınav sonucunu hiç beklemiyordum!
- Ne, demek futboldan hoşlanmıyorsun!
SEVİNÇ: Hoşa giden yada istenilen bir şeyin olmasıyla ortaya çıkan sevinci anlatan cümlelerdir.
- Yaşasın, bu akşam teyzemlere gideceğiz!
- Oh be sonunda tatile çıkabileceğim!
ÜZÜNTÜ: Bir kişinin yaşadığı bir olay veya karşısındakinin durumuna duyulan üzüntüyü ifade eden cümlelerdir.
- Koşuda ayağını incittiğini görünce moralim bozuldu.
- Zavallı kadın birden yolda düşüp kaldı.
ENDİŞE(KAYGI/KORKU): Olumsuz, kötü bir durumun gerçekleşme olasılığından dolayı duyulan kaygıyı anlatan cümlelerdir.
- O kadar çok çalıştım birde başarılı olamazsam.
BEKLENTİ: Gerçekleşmesi beklenen davranış ve işleri bildiren cümlelerdir.
- Bu sınavı kazanacağım.
- Okullar kapandıktan sonra babam bana yeni bisiklet alacak.
GERÇEKLEŞMEMİŞ BEKLENTİ: Gerçekleşmeyen beklentileri içeren cümlelerdir.
- Bu sefer kazanacağını düşünmüştük.
- Sözde bugün görüşecektik.
YADSIMA(İNKAR/REDDETME): Yadsıma cümleleri, bir kişi tarafından yapılan bir şeyin yapılmadığını, söylenen sözün söylenmediğini veya tanık olunan bir şeyin bilinmediğini ifade eden cümlelerdir.
- Bu sözleri ben mi söylemişim!
- Kim demiş bu gün geleceğimi!
- Ben hiç sana küser miyim?
KANIKSAMA(ALIŞMA): Sürekli meydana gelen bir olayın kişiyi artık etkilememesi durumudur.
- Bu sene yine şampiyon olamayacağız.
- insanların ilgisizliği beni rahatsız etmiyor artık
KARARLILIK: Yapılması planlana bir şeyin arakasında durma veya o karardan vazgeçmeme anlamı taşıyan cümlelere denir.
- Bu yıl mutlaka köyüme gideceğim.
- Kim ne derse desin ben takımımın yanındayım.
ONAYLAMA: ortaya konulan bir işin ya da davranışın yerinde ve doğru olduğunun kabul edildiği cümlelerdir.
Not: Evet, peki, tamam, oldu, anlaştık, pekala vb. sözcükler geçer.
- Arkadaşından özür dileyerek yerinde bir davranış sergiledi.
- Aferin sana, taptığın davranış çok yerinde oldu.
- Tamam, yarın balık avına ben de geleceğim.
KESİNLİK: İçinde herhangi bir şüphe ve olasılık barındırmayan, anlamında kesinlik olan cümlelerdir.
Not: kesinlik bildiren cümleler genellikle nesnel anlatımlı cümlelerdir.
- Burada mesai çıkışı trafik sıkışır.
- Ders bitmiştir, herkes dışarı çıksın.
- Ayılar somon balığını sever.
DAVRANIŞ: Birine veya bir şeye karşı sergilenen hâl, hareket, muamele, tavır ve tutumları anlatan cümlelerdir.
- Uzun yıllardır görmediği arkadaşına uzun uzun sarıldı.
- Köy halkı bize çok iyi davrandı.
GÖRÜŞ: Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargıyı belirten cümlelerdir. Kişinin kendi cümleleri olup kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir.
- Müzik dinlemek insanı dinlendirir..
- Hepimiz yaptığımız yanlışın farkında olmalıyız.
GÖZLEM: Bir varlığın, durumun veya olayın niteliklerini gözleme dayalı olarak anlatan cümlelerdir.
- Çalışma odasında her şey altüst olmuştu.
- Adam merakla sağa sola bakıyordu.
YORUM: Bir konuyla, olayla, durumla, düşünceyle veya edinilen izlenimle ilgili anlatıcının kendince bir anlam çıkardığı cümlelerdir.
- Sakatlanmasının nedeni beslenmesine dikkat etmemesidir bence.
- Yeni aldığı kitabı hızlıca ortadan kaldırdı. Kimsenin görmesini istemedi her halde.
MERAK: Bir konuyla ilgili duyulan merakı ifade eden cümlelerdir.
- Bu kadar arabanın ne işi var acaba.
- Parkta oturan kişiler kim ki acaba?
TERCİH(SEÇENEK): Birden fazla olan seçim arasından birinin seçilmesini ifade eden cümlelerdir.
- Ya bu deveyi güdersin ya da bu diyardan gidersin.
- Olur mu, olmaz mı bir şey söyler misin artık!
GERÇEKLEŞMEMİŞ NİYET: Yapılması planlanan bir şeyi yapmaktan vazgeçmeyi anlatan cümlelerdir.
* Hafta sonu köye gelecektik ama dayımlar geldi başka bir yere gittik.