DAILY ROUTINES
Get up/ wake up: Kalkmak, uyanmak
Wash hands/ face: Elini/ yüzünü yıkamak
Get dressed: Giyinmek
Have breakfast: Kahvaltı yapmak
Go to school: Okula gitmek
Take classes : Derse girmek
Have lunch: Öğle yemeği yemek
Arrive home : Eve varmak
Have a rest: Dinlenmek
Do homework: Ödev yapmak
After school activities: Okul sonrası aktiviteler
Watch TV : TV izlemek
Surf the internet: İnternette sörf yapmak/gezinmek
Chat with friends online: arkadaşlarla çevrimiçi/online sohbet etmek
Have dinner: Akşam yemeği yemek
Go to bed: Yatmak
Not: Bir işi kaçta yaptığımızı söylerken ‘at’ kullanırız.
I get up at 7 o’clock.
I go to bed at 10 o’clock.
FREQUENCY ADVERBS (SIKLIK ZARFLARI)
Always: Her zaman
Usually: Genellikle
Often: Sık sık
Sometimes: Bazen
Rarely/Seldom: Nadiren
Never: Hiç
Not: Sıklık zarfları geniş cümlede özneden sonra kullanılır.
I sometimes go to cinema.
She often drinks cola.
Once: bir kere
Twice: İki kere
Three times: Üç kere
Four times: Dört kere
Genelde ‘How often’ sorusuna cevap verirken kullanılır.
A: How often do you brush your teeth?
B: I brush my teeth twice a day.
PREFER (TERCİH ETMEK)
I prefer drinking milk to drinking cola.
I prefer drinking milk to cola.
I prefer milk to cola.
I prefer drinking milk.
I prefer milk.
Bu cümlelerden hepsi karşınıza çıkabilir. Önemli olan ilk söylediğimizi tercih ettiğimizi bilmek, bir şeyi başka bir şeye tercih ederken araya ‘to’ geleceğini bilmek ve prefer’den sonra fiili gelirse sonuna ‘-ing’ geleceğini bilmek.
Ayrıca bu cümle olumsuz da olabilirdi.
I don’t prefer watching films to listening to music.
Tabiki ‘he, she, it’ öznelerinde prefer’in sonuna ‘s’ takısı geleceğini unutmamalıyız.
She prefers reading a book.
LIKES AND DISLIKES
Love: çok sevmek
Crazy about: çılgınca sevmek/ delisi olmak
Like: sevmek
Dislike: sevmemek
Fond of: bir şeye düşkün olmak
Interested in: ilgi duymak
Good at: bir konuda iyi olmak
Bad at: bir konuda kötü olmak
Keen on: bir şeye meraklı olmak
Hate: nefret etmek
Can’t stand: katlanamamak
FİKRİMİZİ SÖYLERKEN KULLANDIĞIMIZ KALIPLAR
In my opinion
I think
I suppose
I hope
I believe
To me
To be honest
VOCABULARY
1. absurd | saçma | 43. lower social class | düşük sosyal sınıf |
2. archery | okçuluk | 44. map | harita |
3. are fond of | düşkün olmak | 45. marshmallow | şekerleme |
4. attend | katılmak | 46. matches | kibrit |
5. backpack | sırt çantası | 47. meal | yemek |
6. basic equipment | temel araç gereç | 48. medal | madalya |
7. biographical | biyografik | 49. member | üye |
8. brainstorm | beyin fırtınası yapmak | 50. most of the students | öğrencilerin bir çoğu |
9. branch | branş | 51. music band | müzik grubu |
10. buddy | arkadaş/kanka | 52. ordinary | sıradan |
11. campfire | kamp ateşi | 53. organize | düzenlemek |
12. camping | camp yapmak | 54. the performer | müzisyen/sanatçı |
13. casual | günlük | 55. playing chess | satranç oynamak |
14. children’s | çocuk kitabı | 56. pocketknife | çakı |
15. classical | klasik müzik | 57. pop | pop müzik |
16. compass | pusula | 58. prefer | tercih etmek |
17. dessert | tatlı | 59. prepare | hazırlamak |
18. detective | polisiye | 60. rap | Rep müzik |
19. disciplined | disiplinli | 61. realistic | gerçeğe uygun kitap türü |
20. dislike | hoşlanmamak | 62. relaxing | rahatlatıcı/dinlendirici |
21. drummer | davulcu | 63. respect | saygı duymak |
22. duties | görevler | 64. reward | ödül |
23. energetic | enerjik | 65. ridiculous | rezil/kötü |
24. enjoy | hoşlanmak | 66. rock | rock müzik |
25. fantasy | fantastik kitap | 67. rope | halat |
26. fascinating | büyüleyici | 68. science-fiction | bilim kurgu |
27. fashionable | moda | 69. serious | ciddi |
28. fizzy drinks | gazlı içecek | 70. setting | ayarlar |
29. folk | halk müziği | 71. share | paylaşmak |
30. gain | kazanmak | 72. sleeping bags | uyku tulumu |
31. get excited | heyecanlanmak | 73. Slow Dance | dans müziği |
32. gothic | gotik tarzı kitap | 74. snob | ukala |
33. harmonic | ahenkli | 75. sportsman | sporcu |
34. Indian | Hint müziği | 76. surprisingly | şaşırtıcı bir şekilde |
35. impressive | etkileyici | 77. teenager | ergen |
36. Jazz | caz müzik | 78. tent | çadır |
37. keen on | düşkün olmak | 79. terrific | müthiş |
38. keyboard player | klavyeci | 80. torch | fener |
39. laughable | komik | 81. travel | gezi kitabı |
40. like | sevmek/hoşlanmak | 82. trekking | doğa yürüyüşü |
41. location | yer/konum | 83. trendy | moda |
42. love | sevmek | 84. unbearable | katlanılmaz |